VENEDİK SURLARI HAKKINDA

Ünü Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yayılan Mağusa surlarının inşası şehir büyüdükçe ve şehri yönetenler değiştikçe savaş teknolojisine ayak uydurmak amacıyla yüzyıllar boyunca devam etmiştir. İlk sur duvarları büyük olasılıkla 10. yüzyılda, Üçüncü Haçlı Seferi sonrasında Lüzinyanlar tarafından yapılmıştır (992). Cenevizliler tarafından hükümranlıklarına son verilene kadar Lüzinyanların birçok değişiklik yaptığı rahatlıkla varsayılabilir (1372). Cenevizliler de bir çok değişiklik ve iyileştirme yapmış, örneğin, hendekleri genişletmiş, kapıları güçlendirilmiş ve genişletmişlerdir. Lüzinyanlar daha sonra şehri tekrar fethetmiş, birkaç yıl daha hüküm sürmüş ve daha sonra Venedik İmparatorluğu’na resmen dahil edilmiştir. Venedikliler de surlara büyük müdahalelerde bulunmuş ve iyileştirmeler yapmışlardır (1489-1571). Osmanlılar, Mağusa’yı 1571-1878 arasında yönetmiş ve surları birkaç inşaat aşaması uygulayarak genişletmişlerdir. İngiliz döneminde (1878-1960), koruma önlemleri de dahil olmak üzere, yeni müdahaleler yapılmıştır. Surlar, temel dolgusu moloz taşlarla yapılmış, yüzeyi kesme kumtaşlarıyla kaplanmış ve farklı harçlarla bir arada tutulması sağlanmıştır. Askeri mimarinin ve değişen teknolojiye ve hükümranlara adaptasyonun önemli bir kaydı niteliği taşımaktadır. Özellikle kaydedilmesi gereken noktalardan birisi, varlığını sürdüren bu tür sur duvarlarının sayısının az olduğudur. Bu husus, surların korunmasını ve muhafaza edilmesini daha da önemli kılmaktadır.

KORUMA PROJESİ

Nisan ve Ağustos 2014 tarihleri arasında bir “Ölçme, İnceleme, Değerlendirme ve Proje Tasarımı” çalışması yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, Othello Kalesi ile Canbulat (Arsenal) arasındaki surların hem şehre hem de limana bakan kısımlarına dair bir durum değerlendirmesi ve raporu hazırlanmıştır. Çalışmada öncelikle, anıtın kritik önem taşıyan sorunlarının belirlenmesi, anıtın araştırılması ve tanınması olmuş, daha sonra, anıtın stabilize edilmesi, uluslararası alanda kabul görmüş koruma standartlarını dikkate alarak en çok risk altında olan unsurların korunmasına yönelik tasarımların oluşturulması amaçlanmıştır. Yapılan çalışmalarda sadece Canbulat (Arsenal) ile Deniz Kapısı arasındaki surların şehir tarafına bakan kısmına odaklanılmış, giriş kontrol önlemleri, alan ve bitki temizliği, drenaj kontrol sistemi, duvar ve taş işleri, engelli bireylerin erişimi ve ziyaretçi bilgileri konuları ele alınmıştır.
Proje kapanış etkinliğine 12 Eylül 2017 tarihinde yapılmıştır.